Tekstil sektörü yıllardır yüksek karlılıklarla iş yapma alışkanlığına sahiptir. Ülkemizdeki tekstil sektörü, yaklaşık son 15 yıldır, küresel rekabetin getirdiği koşullar sayesinde daha hızlı, daha kaliteli ve daha maliyet odaklı olmaya doğru evrilmiştir.
Başta otomotiv sektörünün, yaklaşık 30 yıl önce, karşı karşıya kaldığı piyasa baskısı gibi tekstil sektörü de artan müşteri talepleri ile baş etmeyi Yalın Düşünce ve dijitalleşme hamleleri ile öğrenmeye çalışmıştır. Sonuç olarak Türkiye dünya tekstil sektörü ve giyim piyasasında ilk 5 ülke arasına girmeyi başarmıştır.
Tekstil Sektörü ve Toyota
Toyota önce tekstil sektöründe yenilikçi atılımları ile 20. Yüzyılın başında adını başarılı dokuma tezgahı üretici olarak duyurmuştu. Takip eden yıllarda Toyota yine yenilikçi hamlelerle dünyanın en büyük otomotiv firması olmayı başarmıştır. Toyota’nın bu başarı hikayesi bir çok ülkede sektörde ve firmada bir ilham kaynağı haline gelmiş ve kullanılan teknikler küresel rekabet halinde olan tüm oyuncuların vazgeçilmez yönetim ve uygulama modeli haline gelmiştir.
Ülkemizde de birçok yerli ve yabancı menşeli yatırımcının başarısının altında yatan bu iş modeli sayesinde tekstil sektörü otomotivden sonra gelen en güçlü ihracat grubu olarak iddiasını sürdürmektedir. Kısa sipariş süreleri, etkin ürün geliştirme süreci, geniş ürün gamı, küçük miktarlarda üretim, müşteri odaklı, yenilikçi ve yaratıcı düşünceye duyarlı, ürün stoku olmadan çalışma, katma değeri yüksek üretim, “sıfır” hatalı ürün teslimatı gibi kavramlar tekstil sektörünün olmazsa olmazları haline gelmiştir.
Gelişim ve İş Mükemmelliği
Sektör paydaşlarının da katılımı ve talepleri ile devletimizin bu yenileme döneminde kümelenme verdiği destek çalışmaları ile yeni dönem “tatlı” rekabet içinde geçmektedir. Daha önceleri kimsenin kimseyle paylaşmadığı bilgi birikimi artık gönül rahatlığı ile paylaşılmakta, sektörel gelişim adeta “bilmek değil yapmak önemli” iddiası ile beslemektedir. Çalışanlar gerçekleştirdikleri gelişim çalışmalarını sahiplenmekte, sürdürebilirlik adına eğitime, denetime ve eleştiriye büyük özgüvenle bakmaktadırlar. Yalın tarzında davranışların kurum düzeyinde gelişimi ise ancak “İş Mükemmelliği” anlayışı ile mümkündür.
Sektörde yetişen “yeni nesil” yönetici ve çalışanlar ERP uygulamalarına, otomatik veri toplama sistemlerine ve dijitalleşmenin her türlüsüne gerek kendi gelişimleri gerekse firmalarının gelişimi için vazgeçilmez atılımlar olarak görmektedirler. Veri analizinin, analitik problem çözme tekniklerinin ve yaratıcı yenilikçi düşünce sistematiğinin tekstil sektörü için insana faktörünün öne çıktığı ve güçlü yabancı sermayeye karşı mücadele etmenin en etkin yolu olarak kabul edilmektedir. Bu sayede israfların azaldığı ve müşteri memnuniyetinin maksimize edildiği bir Yalın Düşünce’ Sistematiğinin aslında ülkemizdeki tüm sektörlerimizin gelişimi ve başarı olmaları için en kritik çözüm olduğunun en büyük ispatıdır.
Kazanımlar İş Mükemmelliğiyle Artmaya Devam Ediyor…
Otuz yılı aşkın sürede, 50’nin üzerinde şirkette yaptığımız uygulamalarda, firmalarımız ile birlikte sağladığımız, %80 üzerinde hata sayısında azalma, %100 müşteri memnuniyetinde artış, %50’nin üzerinde kapasite kullanımı artışı, %75 ’in üzerinde verimlilik artışı, %90 ’ın üzerinde stok azalması ve %60 alan kazanımı sonuçlarımız tekstil sektörü ile ilgili olarak birlikte yapacağımız çok şey olduğunu karşımıza çıkarmaktadır.
Firmanızın bu konudaki ihtiyaçları üzerine görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu içeriği beğendiniz mi?
